''Sakarya Türkiye'nin en riskli deprem bölgesidir''

Sakarya Üniversitesi Jeofizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen, beklenen büyük İstanbul depreminin ilimize vereceği zararı ve büyüklüğü hakkında medyabar.com'a açıklamalarda bulundu.

Hüseyin Can İğdir ve Sevde Erdem'in haberi...

MEDYABAR.COM

26 Ağustos tarihinde meydana gelen merkez üssü Silivri olan 5,8 büyüklüğünde ki deprem ilimizde de hissedilmişti. Meydana gelen deprem akıllara 1999 Marmara depremini getirdi.

Sakarya Üniversitesi Jeofizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen, deprem konusunda bilinmesi gerekenleri anlattı.Gülen Türkiye'nin en riskli deprem bölgesinin Sakarya olduğunu söylerken, Sakarya'nın sıvı zemine sahip olduğunu belirtti, " ''Sakarya malasef olağan depremlerde hasar gören illerimizden birisidir. Dikkat edecek olursa Sakarya merkez üssü değil civar illerde olan merkez üssü depremlerde büyük hasar almıştır. Büyük depremlerin büyük hasara sebep olamsının nedeni Sakarya'nın zemin yapısıdır. Malasef çok gevşek bir zemin yapısı var ve yeraltı su seviyeside çok sığ. Dolayısıyla deprem meydana geldiğinde deprem dalgaları bu gevşek zeminde çok büyüyor. Bunun yanı sıra birde sıvılaşma dediğmiz olay var. Sıvılaşma nedeni ile gevşek zemin pelte gibi oluyor. Binalar ya gömülüyor yada bu zemin içine yada yan yatıyor. Sakarya'nın zemin yapısı hala aynıdır. Yeraltı su seviyeside hala sığdır. Ve bu ilimiz için risk oluşturuyor" dedi.

''Gevşek zeminlere bina yapmamamız lazım''

Zemin sağlamlaştırıcı yöntemler olduğunu söyleyen gülen, " Bu yöntemlerin kullanılması gerekiyor. Fakat bu yöntemler pahalı yöntemler. Bire mal olacaksa zemini sağlamlaştırınca ikiye mal oluyor ama malasef  bu yöntem çok uygulanmıyor. Sağlam zeminlerde büyük binalar yapılırsa bu iş deprem dalgalarının freaksları ile ilgilidir. Bu iş tamamen Rezonansa bağlıdır. Eğer mühendislik hesapları yapılarak ve deprem yönetmenliğine uygun yapılmışsa korkmamak lazım" ifadelerini kullandı.

'Depremin büyüklüğü ne kadar fazla ise depremin süresi de o kadar uzundur

"Deprem büyüklüğü ne kadar fazla ise süresi de o kadar uzundur" diyen Gülen, " Deprem büyüklüğü aynı zamanda kırılan fay uzunluğunun uzunluğuna da bağlıdır. Kısa fay uzunluğu daha kısa sürede kırılır uzun fay ise uzun sürede kırılır. Yani depremin büyüklüğü ile depremin süresi aynı doğrultudadır" ifadelerini kullanırken, Sakarya'da Camili, Korucu, Esentepe ve Beşköprü mevkilerinin sağlam zemine sahip olduğunu belirtti.

Vatandaşlar ev alırken deprem şartnamelerine uygun yapılıp yapılmadığına bir baksınlar

Basit önlemlerle deprem tedbiri alınabileceğini söyleyen Gülen, Trükiye'de deprem konusunda kanunların iyi olduğunu fakat denetleme konusunda sınıfta kalındığının altını çizdi.

Gülen, "Vatandaşlar evlerinin içinde eşyalarını sabitlemeliler. Depremlerde ölümlerin büyük bir kısmı da eşyaların insanların devrilmesi sonucu meydana geldi. Gardroplar yatakların üzerine devrildi. Vatandaşların hazırlıklı olmaları lazım. Deprem öncesi ve sonrası neler yapılması gerektiği internette mevcut. Neler yapılması gerektiğini öğrenebilirler. Deprem güvenliği konusunda iki konu var. Bir zemin iki bina. Zeminin sağlam olması gerekiyor. Sağlam değilse zeminin sağlamlaştırılması gerekiyor. Birde binaların deprem şartnamelerine uygun olarak yaplması gerekiyor. Bizim kanunlarımız yönetmeliklerimiz Janponya ve Amerika'dakinden hiçte aşağı kalır değil. Gayet güzel yönetmeliklerimiz var anca uygulama ve özellikle denetimde sınıfta kalıyoruz. Denetleme çok çok önemli" dedi.

24 Eki 2019 - 10:46 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.