Bayramlaşma sevincini çocuklarla paylaşmak

Önce Ramazanın ne olduğunu, sonra bayramımızın anlamını çocuklarla paylaşmak; onları sahura kaldırmak, oruç tutmasalar dahi sofrada top patlaması heyecanını beraberce beklemek lazım. Bunun  bir faydası da tüketimin çok hızlı  olduğu, her şeye çabuk ulaşıp çabuk sıkıldığımız, haz odaklı yaşadığımız bu çağda çocukların dürtülerini kontrol edebilmeleri için bir etkinlik olması.

Bunun dışında “çocuklara oruçluyum zaten benden uzak dur, zaten sinirliyim” gibi ifadeler, bilinç dışında orucun çok ta iyi bir şey olmadığı, ebeveynlerine zarar verdiği düşüncesini çocukta uyandırdığı için dikkatli olmakta yarar var. Bizlerin oruç tutarken de, tutmazken  ve  tutmayanlara saygı duyarken de, yapmamız gerekenleri anlatmaktan  daha çok, uyguluyor olmamız gerekir. Çocuklar daha çok ebeveynlerini taklit ederler.

Bu bağlamda bayram sevinci yaşatmak ve gelece nesillere geleneklerimizi aktarmak için; çocukları bayram hazırlıklarına dahil etmek, ikramları birlikte hazırlamak, heyecanımızı paylaşmak ve yaşatmak gerekir. Benim gözlemim ailelerin sadece akademik beklentiler içinde bulundukları ve çocukları daha bireysel yetiştirdikleri yönünde.. Çocuk nasıl bir sınava hazırlanıyorken uykusuz kalıp hazırlanabiliyorsa, bayram namazına da pek tabii kalkabilir, adetlerimizi gözlemler küçükse bile camilerimizi şenlendirir bayramlaşmaya dahil olurlar.

Çocuklar bizlerin eline doğduğunda bir hamur gibidirler, biz onu nasıl şekillendirirsek öyle gider. Aile büyüklerini ziyaret ediyor olmak, çocuğa köklerindeki gücü keşfetmesini, ait hissetmesini, güven duygusunun pekişmesini sağlar. Yazdığımız yazılar genele hitap etmekle beraber, toplum içine çıkmakta sorun yaşayan  çocuklarımız varsa uzmanlardan destek almalı ve bu tarz durumlarda zorlanmamalıdır.

İsin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar.

Uzm.Emel SEVENCAN KAPLAN

Çocuk,Ergen & Aile Danışmanı

Doğadanya Atölye ve Pedagojik Danışmanlık Merkezi

0542 847 78 21