Beklenen Marmara depremi ile ilgili tartışmalar büyüyor! "İstanbul'u terk edeceğim" diyen Celal Şengör'ün iddialarına yanıt verdi

Geçtiğimiz günlerde gazeteci Fatih Altaylı kaleme aldığı köşe yazısında beklenen Marmara depremi sebebiyle Celal Şengör'ün İstanbul'dan taşınacağını yazmıştı. Kandilli Rasathanesi Müdüründen ise Şengör'e cevap niteliğinde bir açıklama geldi. AYRINTILAR...

Haber albümü için resme tıklayın

Hareketli fayların üzerinde bulunan depremler ülkesi Türkiye'de, deprem gerçeği 6 Şubat depremleriyle bir kez daha yüzlere tokat gibi çarpmıştı.

Binlerce kişinin hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından depremden etkilenen 11 şehrin büyük bir kısmı enkaza dönmüştü.

Depremin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen bölgede artçı sarsıntılar ise hala devam ediyor.

Yaşanan depremlerdeki büyük kayıpların ardından gözler yıllardır konuşulan Marmara depremine çevrildi. Marmara Bölgesi en son 1999'da yıkıcı bir depremle sallanmıştı. Yıllardır sessizliğini koruyan fay hatlarından yeni bir hareket beklenmeye başladı.

Geçtiğimiz günlerde Türk yerbilimci Prof. Dr. Celal Şengör, Fatih Altaylı'yla olan sohbetinde Marmara depremi nedeniyle İstanbul'dan taşınacağını söylemişti.

Fatih Altaylı ise köşe yazısında, Şengör'ün oldukça sağlam zeminli bir semtte ve yeni bir binada oturmasına rağmen İstanbul'dan taşınmayı planladığını belirtti.

"TERK ETMEK ÇÖZÜM DEĞİL"
Prof. Dr. Celal Şengör'ün deprem nedeniyle İstanbul'u terk etmeyi düşünmesi medyada geniş yankı bulmasının üzerine Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, beklenen Marmara depremi ile ilgili son durumu değerlendirdi.

Özener, deprem tehlikesi sebebiyle kentleri terk etmenin bir çözüm yolu olmadığını vurgulayarak "Konya'da bile, deprem olmaz denilen yerlerde bile deprem oluyor. Bulunduğunuz yeri terk etmek değil, bence depreme hazırlıklı olmak lazım.

Dolayısıyla sağlam binalar, kentsel dönüşümün hızlanması ve deprem güvenli konutlarda oturuyor olmamız, sadece konutlar değil tabii ki iş yerlerimizin, kamu binalarımızın çok çok sağlam olması lazım." ifadelerini kullandı.

"MARMARA'DA HER YIL YAKLAŞIK 900 DEPREM MEYDANA GELİYOR"
Prof. Dr. Haluk Özener, en son 6 Ağustos'ta Marmara Denizi'nde 3.6 büyüklüğünde meydana gelen ve bazı vatandaşlar tarafından da hissedilen depremi işaret ederek bu gibi hareketliliklerin Marmara'nın olağan sismik aktivitesi olduğunu kaydetti. Özener devamında şunları söyledi:

"Ülkemizin bir deprem bölgesi olduğu gerçeği hepimiz tarafından biliniyor. Marmara'ya baktığımız zaman, Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü kayıtlarına baktığımız zaman, zaten Marmara'da her yıl ortalama 900 civarı deprem oluyor. Bu depremlerin bir kısmı da 4'ten büyük depremler.

Şu ana kadar eski yıllara baktığımız zaman, yılda ortalama 4-5 tane 4'ün üzerinde deprem oluyor. Yani Marmara Bölgesini de deprem aktivitesinin olduğu bir yer olarak düşünürsek, olan 3.6'lık depreminde aslında Marmara'nın olağan sismik aktivitesine bağlayabiliriz. Ama bu şu demek değildir.

'Bu 3.6'lık deprem büyük bir depremi tetikleyecek' bunu söyleme şansımız yok ama bunu söylerken de 'Marmara'da 7'den büyük deprem olmayacaktır' demek de doğru değil. Dolayısıyla olan depremler, Marmara'nın olağan sismik aktivitesi.

Birçok bilim insanının kabul ettiği gibi Marmara Denizi içerisinde olabilecek büyük bir deprem beklentisi bütün bilim insanlarında var ama her zaman olduğu gibi şunu belirtmek istiyorum. Bunula ilgili bir zaman söyleme şansımız yok."

"KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN HIZLANMASI GEREKİYOR"
Türkiye'de deprem korkusuyla şehir değiştirmenin anlamsız olduğunu söyleyen Özener, şu şekilde konuştu:

"Tabii herkesin kişisel görüşü, kişisel değerlendirmesi farklı bu konuda yorum yapmak çok doğru olmaz. Ama her insanın korku eşiği veya kaygı eşiği farklı olabiliyor.

Fakat şu gerçeği bilmek lazım, ülkemizin neredeyse tamamına yakını deprem kırılganlığı taşıyor. Yani depremden etkilenebilecek, deprem tehlikesi olan bir yerden bahsediyoruz.

Kimine göre yüzde 80'i, kimine göre yüzde 90'ı ama dediğim gibi Türkiye'de 500'e yakın diri fay bulunmakta. Herkesin çok sağlam olarak gözlediği, Anadolu'nun ortası Konya'da bile, deprem olmaz denilen yerlerde bile deprem oluyor.

Aktif diri faylar, haritada gözüken faylar olduğu gibi örtülü fay dediğimiz fiziksel olarak arazide tespit edilemeyen fakat deprem üretebilen faylar var. Bulunduğunuz yeri terk etmek değil, bence depreme hazırlıklı olmak lazım.

Dolayısıyla sağlam binalar, kentsel dönüşümün hızlanması ve deprem güvenli konutlarda oturuyor olmamız, sadece konutlar değil tabii ki iş yerlerimizin, kamu binalarımızın çok çok sağlam olması lazım."

"ÜMİT EDİYORUM DERS ÇIKARABİLİYORUZDUR"
Prof. Dr. Celal Şengör'ün deprem sonrası İstanbul'da bir kaos ortamı oluşacağı iddialarının sorulması üzerine Özener, şunları ifade etti:

"Kişiler üzerinden gitmeyelim ama edindiğimiz tecrübelerden gideyim. 6 Şubat depremleri, 17 Ağustos depremi bizim için çok önemli bir göstergeydi. 6 Şubat depremlerinde aslında 11 farklı ili etkileyen depremlerden bahsediyoruz.

Aslında peş peşe olan iki tane 7'nin üzerinde depremler, bunun bir tecrübe olduğunu düşünüyorum. Bu tecrübelerden de ders çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla yaşadıklarımızdan ders çıkarırsak geleceğe daha iyi bakabiliriz. Ümit ediyorum ders çıkarabiliyoruzdur.

Türkiye Afet Müdahale Planı'ndan (TAMP), İl Risk Azaltma Planı'na (İRAP) ve Türkiye Afet Risk Azaltma Planı'na (TARAP) geçtik. Yani deprem olduktan sonra müdahale etmektense depremden önce riskleri azaltma yönünde girişimlerimiz var. Tüm Türkiye, 81 il için, İçişleri Bakanlığı AFAD tarafından yapılan çalışmalar var.

Yapılacak işler belli aslında. Önemli olan yetkili ve sorumlu kuruluşların yapılacak planlamaları harfiyen uygulayıp riskleri azaltması gerekiyor. Riskler azaltıldığı zaman depremden sonraki süreçlerde çok çok rahat edebilecek duruma geleceğiz."

09 Ağu 2023 - 15:41 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.

01

Vatandaş - Kentsel dönüşümün hızlanmasindan bahsediliyor peki bunun için devletin yapmiş oldugu bi proje varmı tabikide yok devlet bankaları kentsel donüşum için şu an için kredi vermediklerini belirtiyorlar kişiler maddi imkanlariyla birseyler yapamiyor kahrolası yonetim ve ekonomik koşullar belli bu millet göz göre göre ölüme terkediliyor milletı zaten ekonomik anlamda ölüme terkettiler deprem içinde malesef hiç bir önlem alınmıyor

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 09 Ağustos 20:49