Şimdiye kadar takip ettiğimiz enflasyonla mücadele programı ne yazık ki özünde toplumun belirli bir kesiminin yoksullaşmasına dayanıyor.
Evet, belki de duymak istemediğimiz ama hakkında konuşmamız gereken bir gerçek bu.
"İç talep koşulları" deyip geçiştirilen kavram, aslında sizi ve beni doğrudan ilgilendiriyor.
Neticede, bu kavramın altında yatan gerçek oldukça basit: eğer sizin ve benim gibi tüketicilerin tüketim talebi azaltılırsa, enflasyon da zaman içerisinde "kademeli olarak" düşer.
Peki, bunun anlamı ne bize? Eğer alacak paranız olmazsa, fiyatlar da artmaz, öyle değil mi?
Şimdi gelelim asıl meseleye. Taleplerimizi nasıl kısacaklar?
İlk adımda, ücretlerimizin reel olarak düşürülmesi hedefleniyor.
Eğer borçlanarak ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışırsak, bu seçeneği de elimizden almak adına kredi kartından nakit çekme ve kredili mevduat hesaplarının faizleri artırılıyor.
Siz ve ben, bir ürün almak istiyoruz ancak paramız yok.
Peki ya borçlanarak almayı düşünürsek?
Örneğin; bir ev beğendik almak istiyoruz. 2 ay önce 2 milyondu şimdi 3 milyon.
Bankadan kredi çekiyorduk borçlanarak alıyorduk. Fiyat da faiz de yükselse o ev satılıyordu.
Yani alacağınız ürün her türlü satılıyordu.
Döviz kuru kaynaklı paranın da değeri düştüğünden; üretici de "nasıl olsa satılıyor" mantığıyla fiyatları artırmaya devam ediyordu.
Merkez Bankasının şuan yaptığı ise; krediler ve kredi kartlarında büyük kısıtlamalar getirerek borçlanmayı neredeyse imkansız hale getiriyor.
Yani o evi almak isteyenler artık borçlanıp alamayacak.
İşin aslı mal sahibi satamayacak, tüketici de istediğini almayacak.
Yani aslında, İç tüketimi daraltacaklar! Sistemi sıfırlayacaklar
Peki, sonuç ne olacak?
İşte tüm bu politikaların sonucunda bizler, sıradan vatandaşlar, belli bir süre yoksul kalacağız.
Bu durumda enflasyon da sorun olmaktan çıkacak.
Yani tüketici ürün almayacak, üretici de ürününü satamayacak.
Ancak bu çözüm sürdürülebilir bir çözüm mü?
Ekonomi uzmanlarına göre de Merkez Bankası doğru yapıyor hatta az yapıyor!
Yani ülkenin rayına oturması için başka çıkış yolu yok!
Merkez Bankası Başkanı tarih bile verdi! "2025 yılı" dedi.
Sevgili okurlar, belki bu yazdıklarım biraz ağır geldi.
Ancak gerçeklerle yüzleşmek, problemleri çözebilmek için atılan ilk adımdır. Bu zorlu süreçte dayanışma içinde olmak, daha iyi bir gelecek inşa etmek için bizlere düşen görevdir.
Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Abdurrahim Tan - Atalarımız borç yiğidin kamçısı dedi. Torunları bu kamciyi daha da borçlanmak olarak algıladı. Borclandikca borçlandı. Üretmeden zengin olamayız....calisacaz, uretecez. Hem de hiç durmadan. Yoksa bize huzur yok...
Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.