Aslında13 Haziran 2021 tarihinde berberlerle ilgili bir yazı kaleme almıştım.O yazıyı okumayanlar veya unutanlar için yazıdan kısa bir özet yazıp o yılların berber esnaflarını tek tek tanıtacağız inşallah! Aslında berberlik kaybolan mesleklerden değil.Şimdi berberlik mesleğinin ismi değişip kuaför adı ile devam ediliyor zaten. Bizim bahsettiğimiz 60’lardaki çocukluğumuzun berberleri olacak.
O yıllardaki berber esnaflarımızı yazmadan önce o yılların klasik bir berber dükkânından kesitler verip yazımıza öyle başlayalım: Önce dükkânın üst tarafına mecburi asılan kenarları yuvarlak dikdörtgen şeklinde kırmızı zemin üzerine üstte “BERBER ”sözcüğü, altında berberin ismi yazılan tabela olurdu.Kenarında berber tası usturaları bilemek için palaska asılırdı. Köşede Vezüv marka gaz sobası -elbette kahverengi emaye olur-bulunurdu.Sobanın üstünde bakır bakraç kaynama noktasına yaklaştıkça vızıldar. Rafta eski bir ceviz radyoda Yurttan Sesler Korosu parazit arası nağme yapar. Berber dükkânlarında günlük gazeteler ile “Hayat” ve “Ses” gibi mecmualar vardır.Açar bakar, memleket kurtarırsınız oracıkta.
Berberlerde lakırdı boldur.Metin Oktay'ın şutu,Turgay Şeren’in plonjonu üzerine saatlerce konuşur- lar ama bitmez. Devamı sonraki tıraşa…Kırkpınar'da Ordulu Mustafa rüzgârı esmektedir.Gazanfer Bilge,Atan Kardeşler,Gülhan Turizm,Mustafa Dağıstanlı otobüsçü olmamışlardır daha.
Berberler harbi insanlardır Millet Fenerli, Galatasaraylı ya da Beşiktaş'ı olur. Onlar da ayıp olmasın diye hepsinin posterini asar duvara.Müşterileri ilçe halkının yanı sıra kaymakam,belediye reisi, hakim, jandarma komutanı,emniyet amiri falandı. Şimdi kanka diyorlar gerçi ama o yıllarda berberlerin ahbabı,akranı çoktur. Onlar berbere uğrarlar, derin muhabbete dalarlardı.
60’larda şimdiki Kim Young gibi saç modeli yoktu.60’larda orta okulda okurken -Allah selamet versin- İbrahim Erol adında bir müdürümüz vardı. Pazartesi okula gelince kapıyı tutar, uzun saçla gelenin saçına makasla ortadan yol açar, mecburen koşarsın berbere ve " Aman usta üç numara! " Okul tıraşında ense kulak ortaya çıkacak !! Tepen çim adamlar gibi bir buçuk santim olacak. Bu saç modelinin adı “alaburus” idi.
O yılların berber koltukları sert ama rahattır.Yeşil meşin kaplıdır. Kıl tüy tutmaz. Berberiniz, kafalığı da ayarlar ensenize, ninni söyler kulağınıza…Az sonra felaket uyku basar parmağınızı kıpırdatacak mecaliniz kalmaz.Radyoda yeknesak sesle önümüzdeki beş yıllık kalkınma planı okunmaktadır.
Olur ya ustura bazen sivilcenize denk gelir, yüzünüz kanar.Berberlerin kan taşı vardır.Bir nevi tuz mineral.kanayan yere sürer,orası pıhtılaşır anında.Berber,tıraşınızı bitirdikten sonra yüzünüze sıcak havlu koyar,rahatlarsınız.Tıraştan sonra limon kolonyasını avucuna doldurup yüzünüze sürer, suratınız alev alev yanar.
Elektrikli tıraş makineleri keşfolunmamıştır henüz. Almancılar üç bıçaklı Philips ve Braun taşımamışlardır vatana.Gider bakkaldan jilet alırsın Najet yada Jop marka..Geçirirsin aletin yuvasına. Pis keser; bırakın çizik atmayı, parça kaldırır kuşbaşı ebatında.Benim gibi sakatlar berbere gider, teslim olur ustaya. Usta boş kaldıkça usturasını bileyler, yağ damlatıp sürer taşa.
Eskiden berberler küçük cerrahi operasyonlara da bakardı.Diş çeker sünnet bile yaparlardı.Hele askerliğini sıhhiye olarak yapan berber,kendini çıban patlatmaya ve cerahat akıtmaya ruhsatlı sayardı. Ellerinde bir kara kerpeten vardır, kesici dişe de azıya da o kerpeteni takar ve aynı aletle alttaki dişe de üsttekine de asılırlar. Ne hijyen ne temizlik vardı.İşin garibi kimseye de bir şey olmazdı. Demek ki bugün diş hekimleri yirmi ayrı alet alarak hata ediyorlar..
Tıraştan sonra berber çırakları,paltonuzu tutar; üstünüzü fırçalar ve bahşişi koparırlar.Yerler ahşapsa mazotlu talaş serper, süpürür;taşsa paspas çeker, zemini gıcırdatırlar.
Evet, geldik şimdi 60’lardaki berber esnaflarımızı yazmaya.Tabi isim isim yazarken illa ki unuttuklarımız, aklımıza gelmeyenler olabilir. Bildiklerinizi ekleyebilirsiniz.Önce Sinema Sokağındaki berberlerden başlayalım. İlk olarak Akyazı'nın en eski berberlerinden olan Köse İbrahim’i analım.Köse İbrahim, aynı zamanda avcılık da yapar; birbirinden güzel avcılık anıları anlatırdı.Sonra Muhtar Mustafa Demiralay ve yine bir muhtar olan Cavit Onat vardı.Çarşı içindeki Adil Güneş Pasajında Yakup Kartal ve Sedat Okumuş vardı.Değirmenler Caddesinde çok genç yaşta vefat eden Kabalardan Mithat Kardeş ve yine çok eski bir berber olan Osman Certel vardı.Belediye dükkânlarına geldiğimizde geçirdiği bunalım sonucu intihar eden Orhan Savaş vardı.Sonra aynı yerde Rahmi Akyol devam etmişti.
Çarşı içine geldiğimizde çok neşeli bir insan olan Sefer abi kardeşi ile beraber çalışırdı.Az ileride Kardeşler Berber Salonunu çalıştıran Akyazı’nın sevilen esnaflarından Rafet ve Saffet Koşar kardeşler vardı.Çarşı içi Kooperatif sokakta benim de berberim olan çok sevdiğim Sabahattin Yüce vardı.Yine aynı sokakta aynı zamanda dükkân komşumuz olan Fikri Can vardı.Yine çarşı içinde önceden berber olan sonradan lokantacılık yapan Rıza Kırdaş ve Kemal ve Kâmil adında iki oğluyla beraber çalışan Ali Yılmaz vardı.Arka sokakta,da sonradan elektrikçi olan İhsan Kâhya vardı.Yine parkın karşısında Akyazıspor’da hocalık yapan cumhur Karaca'nın babası Arif Karaca vardı.Yağcılar Caddesinde yine eski bir berber olan Ahmet Parlak,Bankalar Caddesinde de av dönüşü trafik kazasında vefat eden Fahrettin abi vardı.
Parkın karşısına geldiğimizde Uzun Pasajında çok neşeli hoşsohbet bir esnaf olan Recep Çokan vardı.Payton Durağına geldiğimizde de Halil Özdemir,Fuat Zengin,Kuku lakaplı Ziyaattin Özdemir, Foto Ayhan'ın babası Arap Mustabeyin oğlu Aydın Yılmaz vardı. Bankalar Caddesinde okul arkadaşım olan Ahmet Tetik'in babası Halil Tetik vardı.
Yeni Camiye geldiğimizde Akyazı’nın renkli ve çok sevilen esnaflarından olan Enver ve Halil Dinç kardeşler vardı..Mudurnu caddesine geldiğimizde ise Birincioğlu Marketin oralarda üç ortak olan Sabahattin Karaca,Ali Sevencan,ve Hüseyin Şimşek'in dükkânları vardı..
Evet,bunlarla beraber bir yazımızın daha sonuna gelmiş olduk.Bu yazıda ismi geçip rahmetli olanlara Allah’tan rahmet diliyorum.Bir dahaki yazımızda buluşmak üzere kalın sağlıcakla!
Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.