MEDYABAR.COM -
Akyazı Belediyesi Teknik İşlerden Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Yüksek Jeofizik Mühendisi Aslan Yılmaz, Başkan Bilal Soykan ile birlikte deprem yardımlarını koordine etmek için gittiği bölgede yaşanan yıkımı uzman gözüyle inceledi.
Aynı zamanda kentsel dönüşüm üzerine masterı bulunan Başkan Yardımcısı Aslan Yılmaz, bulunduğu Adıyaman'da yaptığı incelemeleri ve izlenimlerini anlattı.
Yüksek lisansını Hendek Kazımiye fayı üzerine yapan Aslan Yılmaz, Sakarya'da özellikle 1999 yılında 17 Ağustos Gölcük ve 12 Kasım Düzce depremlerini yaşayan binaların görevini yerine getirdiğini, olası bir 7 ve üzerindeki depremde yıkılmalarının muhtemel olduğunu söyledi.
Aslan Yılmaz'ın açıklamaları şu şekilde:
SAKARYA'DA ORTALAMA 30 YILDA DEPREM HAFIZASINI TAZELİYOR
"Dehşet kelimesi yetersiz kalabilir. Burada bölge insanının deprem hafızası yok. Unutulmuş.. Buradaki Doğu Anadolu Fayınının bölümü en son 500 yıl önce son olarak bu büyüklükte bir deprem üretmiş.
Dolayısıyla bölge insanı yaptıkları inşaatlarda bunu unutmuş. Deprem gerçeği ne kadar televizyonlarda anlatılsa da bu ihmal edilmiş. Kendi bölgemize uyarladığımızda, Kuzey Anadolu Fay Hattında kalan Sakarya'da ortalama her 30 yılda bir bu hafıza tazeleniyor. Bu da bizim bazı dersleri çıkarmış olduğumuz sonucunu doğuruyor. Şöyle ki imar planlarımız 3 katlı bildiğiniz gibi. Bu bir tedbirdir örneğin... Bu açıdan baktığımızda biz daha şanslıyız.
SAATLİ BOMBA DEDİĞİMİZ YAPILAR...
Lakin sıkıntı 2018 Türkiye bina deprem yönetmeliğinden önceki yönetmeliklere göre yapılan yapılarımızda sıkıntıyı, tehlikeyi - aslında saatli bomba dediğimiz yapılar bunlar - Dönüşüm için acele etmemiz gereken yapılarımız bunlar. Sayılar değişken olabilir ama biz bu yapıların varlığının farkındayız. Bu bölgede de uzmanların da açıkladığı üzere yaklaşık yüzde 90 - 95 oranında özellikle 1999 yılı öncesinde yapılan yapıların - demirin, betonun kalitesinin düşük olduğu, yönetmeliklerin sıkı olmadığı yapılar - enkaza döndüğünü gördük.
Biz bu anlamda yeni yapılarda şanslıyız lakin eski yapıları dönüştürme anlamında bir an önce bunu -tabiri caizse- beka meselesi yapmak durumundayız. Aksi halde bedelini on binlerce canla ve ekonomik kayıpla ödemek zorunda kalıyoruz.
7 VE ÜZERİNDE DEPREMİ ATLATMALARINI BEKLEMEK DOĞRU DEĞİL
Adapazarı'nda olası bir depremde eski binalar sizce yıkılır mı?
Bir yapı ortalama 60-70 yıl bir ömür ile tasarlanır. Bu süre verilirken bir yapının büyük bir depreme yakalanması 15-20 yıllık kayıptır. İkinci depremi görmesi 15-20 yıllık kayıptır. Buna bir de imalatta uygulamada ustasından tutun denetimine eksikleri eklediğinizde aslında bizdeki bu eski yapılar 1999 yılındaki depremlerde ayakta durmakla ve bunun üzerine 40-50 yıllık süreçte ayakta durduklarını varsaydığımızda artık bunlar görevini yerine getirmiştir. Bu yapılardan bizim 7 ve üzerinde bir depremi daha atlamasını beklememiz doğru değildir. Yıkılması muhtemeldir. Bu gerçeği düşünerek, önümüzde bunu koyarak çalışmalıyız. Bir mühendis olarak bu tehlikenin var olduğunu üzülerek söyleyebilirim.
2018'DEN SONRA YAPILAN ÇOK KATLI YAPILARDAN KORKMAYALIM
Adapazarı'nda çok katlı binada yaşar mısınız?
Eski yapıları tercih etmem. Yeni çok katlı yapılardan korkmayalım. 2018 yönetmeliği bu anlamda sıkı dünyada da çok çok iyi bir noktada olan bir yönetmelik. Ama bu görevini yerine getiren yapılarda yaşamamalıyız. Kentsel dönüşüm yerinde, doğru, insanları sadece bina dönüştürerek değil o insanların yaşanmışlığını, kültürünü, geleneğini, sokak yaşantısını dahi düşünerek doğru dönüşümü ilimizde faaliyete geçirmemiz şart.
HENDEK KAZIMİYE FAYI ÇOK AKTİF DEĞİL AMA...
Hendek Kazımiye fayı aktif midir? Sıkıntı yaratabilir mi?
Kuzey Anadolu Fayı bir çok faydan oluşuyor aslında. Bir sürü kırıktır. Gediz'den tutun, Kazımiye'ye, Bingöl Karlıova'ya kadar devam eder. Buradaki Kazımiye fayı çok aktif değil o anlamda bizi çok korkutmaz ama biz bu depremde şunu da gördük. Tüm ezberlerimiz bozuldu. Marmara tarafında bu enerji birikiminin devam ettiğini düşünüyoruz. İstanbul depremini bekliyoruz ama sürpriz olur mu olabilir. O yüzden bir tedbir alıp üzerimize düşeni yapmalıyız.
Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Abdurrahim Tan - Sn uzmanım: bina konusu tamam da zemin sıvılaşmasını ne yapacaksınız. Düne kadar bataklık olan yerler kurutulup yerleşim alanları yapıldı. Tarım alanı kalmadı. Bina sağlam olsa ne yazar.....
Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.