Gerçi şimdilerdeki olanların da isimleri değişti. Kahveler oldu “kafe” Her yerde yabancı yabancı isimler ve İnternet kafeler. Gençler,oluk oluk akıyor buralara.Teknoloji çok gelişti: akıllı telefonlar, internet,bilgisayarlar baş döndürücü bir hızla gelişti.Tabii bizim kuşak bunlara yetişemediği için sadece izlemekle yetiniyoruz.
Biz bu yazımızda bunları bir kenara bırakıp eski köy kahvelerinden ve 60-80 yılları arası Akyazı'daki kahvelerden bahsedeceğiz.Köy kahvelerinde genelde yatsıdan sonra toplanılır.Titrek titrek yanan duvarda asılı gaz lambası ışığı altında koyu bir sohbet başlar.Dökülmüş sıvalar,dağılmış doğramalar,üç beş eğreti masa,varilden bozma soba,bel vermiş sundurma…Emekli kişiler oturmuş avuçlarını ısıtmakta. Selam sabah faslı biter, ne konuşsalar acaba? Şimdi hayırsız oğlandan,müsrif gelinden söz açsan olmaz akşam akşam.Gıybet olur maazallah! Peki bunlar ne konuşurlar, tütün rekoltesi,tahıl fiyatları,başvekilin son beyanatı,diz ağrıları,böbrek taşları,ve şekere iyi gelen otlar.. Cılkı çıkmış, dön dolaş, sar başa aynı mevzular… Sonra gelsin çaylar; çıksın tabakalar, tütünler, sigaralar…
Şimdi gelelim Akyazı'daki kahvelere ve kahveci esnaflarına: O yıllarda Akyazı nüfusu on bin civarındadır. Fakat buna rağmen otuza yakın kahve vardır.Tabi şunu da belirteyim: O yıllardaki bütün kahvelerin kazanları henüz tüp gaz çıkmadığından kömürle ısıtılırdı.
Önce çarşı içindeki kahvelerden başlayalım: İlk olarak Profesör’ün fırınının yanındaki en eski kahvelerden belli bir yaş gurubunun hatırladığı Karadeniz Kahvesi’nden söz edelim: Ben 1953 doğumluyum benim çocukluğumda da vardı.Yani kuruluş tarihi tam bilinmiyor. İki katlı olan kahvenin üstü oteldi.Arkasında bahçesi vardı.Müşteriler yazın orada otururlardı. Akyazı'nın o dönemde müşterisi en çok olan,en iyi iş yapan bir kahvesiydi.Kahveyi önce Mustafa Ayvaz, sonra Yaşar Kurt, daha sonra da Börekçi Hasan abi çalıştırmıştı.
Çarşı içindeki ikinci kahve, Karadeniz Kahvesinin az ilerisindeki köşede 1964 yılında yapımı biten Altındere'den Osman Ağanın binasının ikinci katındaki Merkez Kahvehanesi’ydi. Buranın üçüncü katı önce tapu dairesi ,daha sonra da otel olmuştu.Kahveyi de Hüseyin Uluköylü çalıştırırdı. Bu kahve nargilesi ile tanınırdı
Şimdi çarşı içindeki karşı sıraya geçelim: Burada Nail ve Nadir Sarıhan kardeşlerin dükkânının yanında bir kahve vardı.Buranın da ismi Merkez Kahvesi’ydi.Bu da aynı Karadeniz Kahvesi gibi çok eski bir kahveydi .Buranın da tam tarihi bilinmiyor.Bu kahveye Halk Partililerin Kahvesi de derlerdi.Kahveyi Osman Ağa’nın oğlu Halim Koç çalıştırırdı.Ocakçılığı Raif abi, meydancılığı da Cavit Öncü yapardı..
Merkez kahvesinin az ilerisinde Bekir Aydın'ın manifatura dükkânının yanında Yıldız Kahvesi vardı. Bu kahveyi Süreyya Yelep'in babası Hilmi amca çalıştırırdı.Bu kahve daha sonraları Genca Özdemir’in ayakkabı dükkânı olmuştu.
Yine Yıldız Kahvesi’nin az ilerisinde Ali Çivi'nin, oğlu Hidayet’le beraber çalıştırdığı daha ziyade esnafların gittiği kahve vardı.Çarşı içinden çıkıp Bankalar Caddesi’ne dönelim: Eski Akbank’ın olduğu yerde Hüseyin Uluköylü’nün çalıştırdığı bir kahve ve onun az ilerisinde de Ali Doğru’nun çalıştırdığı, o zamanlar popüler olan ve daha ziyade gençlerin gittiği Şafak Kahvesi vardı. Şafak Kahvesi’nden sonra Atabek Petrol’ün yanında Kürt Hasan’ın Kahvesi vardı. Burayı da Hüseyin Uluköylü çalıştırırdı.Buna genellikle iş adamları ve esnaflar giderdi.Bu kahve,Hüseyin abinin yaptığı nargile ile meşhurdu..Bu kahvenin karşısında Cavit Rençber’in çalıştırdığı hamallar kahvesi vardı.Isminden de anlaşılacağı gibi hamal esnafları burada oturur ve iş beklerlerdi.
Fayton Durağı kahvelerine geçelim: Fayton Durağında eski hükümet konağının girişindeki Kara Naciye'ye ait olan tek katlı ahşap bir bina vardı.Bu kahveye at arabası ve faytoncu esnafları gider iş beklerlerdi.Kahveyi Akyazı'nın en eski kahvecilerinden Ali Çetin ve Nuri Kardeş çalıştırırdı.Kahvenin bir köşesinde Berber Fuat Zengin tek koltukta tıraş yapardı.Bu kahveyi geçince yine sağ tarafta daha eski bir kahve olan Nuri Kardeş'in babası, Kaba'nın Ziya’nın Kahvesi vardı.Zaten bu Kabalar sülalesinin çoğu kahvecilikle uğraşırdı. Vahit,Ruhi,İlhan Kardeş hepsi geçimlerini kahvecilik yaparak sağlardı. Daha sonraları Nuri Kardeş, Ali Çetin'den ayrılarak Dervişoğlu İş Hanı’nın altında oğlu Hikmet’le beraber ayrı bir kahve açmıştı.
Fayton Durağından çıkıp baraka caminin oraya doğru yürüyelim.Eskiden Halk Bankası, şimdi Denizbank’ın olduğu yerde iki katlı ahşap bir bina vardı.Üstü otel, altı kahveydi.Işte bu kahveyi Salihiye köyünden İsa,amca oğlu Aydın’la beraber çalıştırdı.Cami cematının ve esnafların.gittiği bir kahveydi. Hükümet konağındaki çalışanlara bile çay verirdi. Baraka Caminin yanında ve karşısında aynı bu kahve gibi iki tane daha kahve vardı.Yanındaki kahveyi Kese Kağıtçı Fırtın, karşısındakini de Bekir Karcı çalıştırırdı.
Buradan pazar yerindeki tahta sergilerin bulunduğu yere geçelim: Burada Ahmet Şenyiğit’e ait olan yerde pek az kimsenin tanıdığı Batakköylü Çolak Yahya'nın çay ocağı vardı. Kahvesi barakadandı. Genellikle pazar esnafına çay verirdi. Pazar yerinden çıkıp tekrar çarşı içine gelerek Adil Güneş Pasajı’na girelim: İçeri girince tam karşıda Ferhan Kalkan'ın ufak bir çay ocağı vardı. Önünde de küçük bir havuz vardı.O da pasaj esnafına çay verirdi.Arkasındaki sokakta da Hoca Bekir Özçelik’in dedesi Mustafa Özçelik’in kahvesi vardı.
Değirmenler Caddesi’ne geçtiğimizde yine Akyazı'nın en eski kahvecilerinden olan Hilmi amcanın Mustabeyin Dükkânlarındaki esnaf kahvesine değinelim.. Hilmi amca, şen şakrak, şaka yapmasını seven,güler yüzlü bir esnaftı.Değirmenler Caddesi deyip de Rüyam Pasajı’nın üçüncü katında olan Huzur Kahvehanesinden bahsetmesek olmaz. Huzur Kahvehanesi, o dönem Akyazı'nın en lüks, iyi iş yapan iki üç kahvesinden biridir.Kahvede tadilat ve restorasyon yapılmış; oyun oynama yerleri, televizyon seyretmek ve gazete okumak için ayrı bir köşe yapılmıştı. Oyun oynamayanlar, bu köşeye gelip sütlü kahvelerini içer, televizyon seyrederlerdi. Burası da daha ziyade gençlerin gittiği bir kahveydi.Aynı zamanda bilardo da oynarlardı.
Evet, şimdi de meşhur Sinema Sokağına bir girelim bakalım.Sinema Sokağı deyince akla ilk gelen Cavit Sayılı'nın kahvesidir.O yıllarda çok popüler bir kahvedir. Daha ziyade Hiristo Fuat Aktürk'ün çalıştırması ile bilinirdi. Buraya da genellikle siyasiler ve futbolcular takılırdı.Yine Sinema Sokağında bulunan eski müftülüğün altında Mustafa Filiz'in ve Cavit Öncü’nün çalıştırdığı çay ocakları vardır.
Şimdi de Sinema Sokağından çıkıp Mudurnu Caddesi’ne dönelim: Belediyenin tam karşısındaki binada Nuri Bulut,Nuran Aygün ve Ahmet Bektaş’ın ortak açtıkları bir kahve vardı.Bu kahve de aynı Huzur Kahvehanesi gibi dizayn edilmişti. O döneme göre lüks sayılabilecek nezih bir kahveydi.
Son olarak şimdi Essen Market’in olduğu yerde Akyazı'nın en eski kahvecilerinden olan Kabalardan İlhan Kardeş'in çalıştırdığı Alaağaçlılar Kahvesi’ne değinelim ve bu kahveyle beraber yazımızı tamamlayalım Bu yazıda istemeden unutarak yazamadığımız çok sayıda kahvehane illa ki olacaktır. Sizler de bildiklerinizi eklerseniz memnun olurum.
Bu yazıda ismi geçip rahmetli olanlara Rabbim rahmetiyle muamele etsin inşallah! Bir dahaki yazımızda buluşmak üzere kalın sağlıcakla!...
Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Noname - Gel küçücek köyüne heryer ben bildim bileli kahve köyün meydanını 2 3 kişi satın almış ne market açılıyor. Nede küçücegi geliştirmek. Başka birşey.
Adnan Bicak - Çarşı içinde ergin Orhan Erbay Orhan in kardeşleri erdinc orhanin kahvesi vardı rahmetli babam ahci hasan saglam sabah ezani dan evvel lokantayi açmaya giderken benide götürürdü oradan hatirliyorum
Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.