MHP'den Üstün'e: 'Bizi konuşturmasınlar'

MHP İl Başkanı Levent Bülbül, dün partisinde bir basın toplantısı düzenledi. Bülbül, Milletvekili Açba'nın hafta başında yaptığı açıklamayı eleştiren AKP Milletvekili Üstün'e cevap vererek, "Bizi konuşturmasınlar" dedi. "Ey Ayhan Sefer Üstün, Şeker fabrik

MHP İl Başkanı Levent Bülbül, bir süredir ara verdiği haftalık değerlendirme toplantılarına başladı. Dün parti binasında değerlendirme yapan Bülbül, ülke gündemi ve son gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.

 

 'Yüzümüzü güldürecek bizi sevindirecek gelişmelerden çok uzaktayız' sözleriyle açıklamasına başlayan Bülbül, Türkiye Cumhuriyet tarihi içerisinde belki de geçirilmiş en zor dönemlerden birini yaşandığını belirtti.

 

Bülbül, "Bu noktada Türkiye'nin geçmiştekinden ve daha fazla birliğe beraberliğe bu birlik beraberlik ruhuna ihtiyacı olduğunu bütün siyasi kademelerimizde Genel Başkanımızdan Belde Başkanlarımıza kadar her yerde her şekilde bunları ifade etmeye çalışıyoruz ve Türkiye'de bu şuurun gelişmesi içinde birçok meselede çok farklı şeyler söylenecek olsa dahi bu birlik beraberliğin temini noktasında bir çok hususta daha dikkatli davranmaya gayret ediyoruz. Bunun ise yegane sebebi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin geleceği ile ilgili olarak duyduğumuz endişedir. Bu endişemizi haklı çıkaracak ta birçok gelişmeyle karşı karşıyayız. Son bir yıldır ortaya çıkan tablo Türkiye'nin çok farklı odaklarca beslenen desteklenen terör kıskacı içinde olduğunu bize göstermektedir" Dedi.

 

Bülbül, "15 Temmuz'un 16 Temmuza bağlayan gecenin sabahında nasıl bir o birlikteliğin ne anlama geldiğini gören anlayışın bugünde aynı şuurda hareket etmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bugün çünkü tehlike darbe adı altında olmaya bilir ama Türkiye'nin çözülmesinde Türkiye'nin kaos içerisinde iç savaş ortamı içersinde sürüklenmesine yönelik olan tehlike hala günceldir ve bu tehdit hala devam etmektedir" diyerek uyarıda bulundu. Son günlerde yaşanan ve PKK saldırılarında ölen şehitlere dikkat çeken Bülbül, 30 gün boyunca demokrasi meydanında nöbet tutanlara bir teklifte bulundu. Bülbül, Valilik, büyükşehir himayesinden, herkesin katılımıyla terörün tamamını birlikte tepki gösterme çağrısında bulundu.

 


15 Temmuz sonrası açığa alınanlarla ilgilide konuşan Bülbül, bu süreç içinde 80 bin civarında kamu görevlisinin açığa alındığını ifade ederek,

 

"Faillerin üzerine gidilmesi gereken bir ortamda mağdurların konuşulduğu, Fetöye yönelik operasyonların izlenmesine etkisizleştirme adına rol oynadığını, her yerde ifade ettik. MHP olarak açığa alınmaları ilk günden itibaren takip ettik, vatandaşımızın bu noktada yakınmalarını partimizin bütün organları olarak dinledik not ettik. Hükümetinde talebi esas alınarak, bu talepleri genel merkeze ve ilgili makamlara iletilmesini temin ettik. MHP olarak kimseye bir şey göstermek, bir şeylerin şovunu yapmak gibi bir ihtiyaç hissetmedik. Bu mağduriyetler üzerinden hesap gütmedik. Ama bilinmelidir ki partimiz, dün, bugün ve yarında bu mağduriyetlerin giderilmesi için mücadele edecektir" Derken, yeni mağduriyetlerin oluşmaması için çalışacaklarını söyledi.
Pazartesi günü Milletvekili Zihni Açba'nın yaptığı basın açıklamasına değinen Bülbül, milletvekilinin vatandaşların mağduriyetini aktarırken, "Açba yaptığı açıklamada, Hukuk zemininden ayrılınmaması gerektiğini, cezaların şahsi olduğunu, hiç kimsenin ailesinin bundan sorumlu tutulmaması gerektiğini ifade etti. Bunlar hukukun genel kaidesidir. Bugün mağdur olanların, açığa alınanların, görevden alınanların içinde masum insanlar olabileceğini kabul etmek gerekir" dedi.

 

Bülbül, "Suçu kesinleşmemiş, yargılanmamış kişilerin ailelerinin zarar görmesinin önüne geçilmesi hukukun bir gereğidir" dedi.


Açba'nın gündem oluşturan açıklamalarıyla ilgili de konuşan Bülbül, " Bu vesile ile Milletvekillimiz, astsubay ve uzman çavuş lojmanlarında bulunan yakınlarının yakınmalarını, kendileri için kullanılan ifadeleri olduğunu söyledi. Böyle bir densizliği üç beş kişi yaptı diye sohbet ortamında dile getirilen bu hususun, 15 Temmuzda şanlı mücadeleye leke düşürmesi mümkün olabilirmi. Bu böyleyken, bu mağduriyetleri ifade etmek için Sakarya'da bizzat Ayhan Sefer Üstün, çok sert ve neredeyse hareket derecesinde, bir karışık bulması. Çok ciddi şekilde dikkatimizi çekti. Bu feryadın sebebi nedir. Bunun sebebini bilmiyoruz. Bir korkularımı var. Bizim ne dediğimiz belli. Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın. O gün yaşanan şeylerin nelere sebep olduğunu, sonrasında yapılan işlemlerde bazı mağduriyetlerin olabileceğini sizin genel başkanınız, söylüyor. Cumhurbaşkanı söylüyor. Onların bunu kabul ettiği ortamda Ayhan Sefer Üstün'ün bu tavrı nedir. Bir sıkıntısı mı var, korkusu mu var." dedi.


Üstün'ün geçmişte İnsan Hakları Komisyonu başkanı olarak görev yaptığını hatırlatan Bülbül,

       "Hatta bu görev sırasında Türk Milletinin insan yerine koymayacağı insanlarla bile dahi ilgilenmek, kutsamak gibi bir takım faaliyetlerin içersinde oldu. Bunu Türk Milleti, Sakarya unuttun mu. Bunların yarın ona sorulmayacağını mı düşünüyor. Sakarya'da kesinlikle böyle bir şey olmamıştır diyerek, böyle bir şey varmı yokmu diye soruşturmadan, bize hakaret etme yolunu seçeceğine, Sayın Açba'yı arayarak bilgi isteyebilirdi. Böyle bir tepki verdiğiniz zaman bizi zorla konuşturursunuz. Biz Türkiye'de birlik ve beraberlik ortamı bozulmasın diye birçok şeyi sorumlu davranmak adına kısık sesle veya şimdi zamanı değil diyerek beklemeyi tercih ediyoruz. Memleketin uğraştığı belalar ortada. Şimdi siz kalkıp böyle bir sıkıntının olduğu dönemle böyle bir ifade de bulunduğunuz zaman, Birileri size birşeyleri hatırlatır. 30 bin kişinin katili PKK'nın ele başısı, bebek katili, APO'ya ve ona karşı duyduğu sempatiyi dile getiren Ayhan Sefer Üstün, o ailelerin masum olabileceği ihtimalini hiç mi görmez" dedi.


ŞEKER FABRİKASI
Üstün'ün " Memlekette dikili ağaçları olmayanlar' ifadesine de değinen Bülbül, "Siz bundan neyi kast ediyorsunuz. Siz Milletvekili Açba'nın hiçmi fidan dikmediğini kast ediyorsunuz.. Eğer memlekete hizmet noktasında dikili ağaçtan bahsediyorsanız, memleketin köküne incir ağacı diktiğinizi de kimsenin unutmayacağını düşünüyorum. Bunlar sizler kendi bahçenizi FETÖ ile yeşillendirirken, milletin bahçeleri sefaletten çöl oldu. Millet bunları unutacakmı?. Bunların hesabını vereceğiniz günler gelmeyecekmi? Hadi şimdi 17-25 Aralık milat diyorsunuz. Peki, 17-25 Aralık milat olmaktan çıkarsa ki çıkacak. Bir hukukçu olarak söylüyorum. Bu mümkün mü, 2004 yılında Milli Güvenlik belgesine bir tehdit olarak girmiş FETÖ ve cemaat, 17-25 Aralıkta nasıl sınırlandırılabilir. İnsanlar şunları soracak, " Ey Ayhan Sefer Üstün, "Şeker fabrikasında olanları bir anlat diyecekler. Önce vatandaştayken kota baskısı ile çalışamaz hale getirilen şeker Fabrikasını, sonradan Bank Asya'nın el koymasına nasıl müsaade ettiniz?. Bank Asya'nın elindeyken nasıl çalışır hale geldi. Bank Asya bunu karlı bir fabrika olarak Ülker Gurubuna nasıl sattı. Arazi fiyatına, sanki üzerinden fabrika yokmuş gibi. Bundan nemalanan Bank Asya kimim bankasıydı. Bugün o bankada mevdutı var diye, millet memuriyetini kaybederken, siz o milyon dolarların, o paraların o kaynakların hesabını vermek zorunda kalmayacakmısınız." Diye sordu.


 "Bir aydan beri neredesiniz' sorusuna da cevap veren Bülbül, "Bir aydan beri o meydanda arka sırada samimi bir şekilde dikilen vatandaş çok şanlı bir duruş gösterdi de, o ön sıradakilerin yarısı tutuklandı. Yarın o sıralarda duranların başına ne gelebileceğini kendileri bile bilmiyor. Bizim onlarla meydanda illa omuz omuza durmamızmı gerekiyor? Tavrımız nettir ve duruşumuzdan da hiçbir şüphemiz yoktur. Türkiye'nin başına bela olabilecek her şeyin karşısında MHP dimdik durmaya devam edecektir. Ama kendilerini uyarıyorum şimdiden ucundan bir şey söylüyoruz. 17-25 Aralığı milat saysakta, ondan sonra sürdürülen bütün beraberliklerin farkındayız. Bunu devlette kendileri de biliyor. Bizi konuşturmasınlar. Devlet bu soruşturmaları yapsın. Haklı haksız ayrılsın, haksız kimseye dokunulmasın, ama o noktada cezayı hak eden ve bu milletin içersinde bu beraberliği yapan kim varsa hepsinden hesap sorulsun. Onların kimler olduğunu bu millet herkes biliyor" dedi.


 "Sakarya'da dernekler bazında bu cemaate destek veren dernekler kimdir kişiler kimdir diye sorulduğunda insanlar tek tek bu insanları ihbar etmek için isimleri sayıyor" sözleriyle açıklamasına devam eden Bülbül,

 

" Ama, o vatandaşlara farklı bir soru sorulsa, mecliste FETÖ'nün en etkili olduğu parti hangisidir diye sorulsa, vatandaşın yüzde 90 AKP der. Ben zannetmiyorum, MHP ve CHP desinler. Bizde sızma yokmudur vardır. O ayrı. Her yapının içinde vardır. İyi ahlak derneği değiliz. Siyasetten nerede sorarsanız sorun, FETÖ'nün en etkili olduğu yapı hangisidir diye verilecek tek cevap Adalet ve Kalkınma Partisidir. Herkes eline bir mum alsın kendi derdi ile uğraşsın. Bize çamur atmaya kalkmasınlar, bizim duruşumuzda, geçmişimizde bellidir. Alacakları cevap misliyle olur, sonra altından kalkamazlar. Bunu da net şekilde ifade ediyorum.

29 Eyl 2016 - 10:43 - Siyaset


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.