125.hafta

Başörtüsü eyleminde ''Sorun oldukça sokaklarda Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak''

AKYAZI BAŞÖRTÜSÜNE ÖZGÜRLÜK PLATFORMU Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu'nun düzenlemiş olduğu 125. basın açıklamasında beraberiz. Gevşemeyin üzülmeyin eğer gerçekten inanıyorsanız üstün olan sizlersiniz" (Al-i İmran 139) Saygı değer basın mensupları ve değerli halkımız! Hepinizin malumu olduğu gibi 125 haftadır burada başörtüsü mücadelesi ekseninde bir insan hakları mücadelesi verilmektedir. Başörtüsü sorununun birçok yer ve minvalde dile getirilmesi sorunun çözümü noktasındaki ısrarımızın ifadesidir. Asıl gündemimiz olan İşsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, eğitim öğretimdeki fırsat eşitsizliği, hayat pahalılığı, can ve mal güvenliği gibi temel konular bir tarafa bırakılarak 3 Çeyrek asrı aşan süreden beri kısır bir döngü içerisinde hep aynı şeyler konuşuluyor ve hep aynı şeyler tartışılıyor. Her 10 yılda bir yapılan açık ve post modern darbelerle, Parti kapatmalarla, kamusal alan,irtica, başörtüsü tartışmalarıyla Özgürlük alalarını kısıtlamalarla ülkemiz; adım, adım kriz, korku ve kaos ortamına sürüklenirken. Maddi ve manevi kalkınma, insan hakları, özgürlükler ve hukukun üstünlüğü gibi temel konularda bir arpa boyu yol alınamıyor. Müslümanların farklılıklarının kabul edilmesi için İslami anlam ve amaçlarımızdan vaz geçmemiz isteniyor. "Maalesef bu toplumda insan hakları söylemi, yalnızca kapitalist hayat tarzını seçenleri kapsıyor. İnancı gereği örtünerek okumak ve çalışmak isteyen Müslüman kadının başörtüsü sorunu çözülmelidir. Bugün hiçbir şey, ne birilerinin darbe tehditleri, ne ötekilerin toplumu bile sanık sandalyesine oturtan düşük zeka gösterileri, açık siyasi gerçekleri gölgeleyebilecek güçtedir. Halkın inanç ve düşüncelerine saygı duymayan siyasi seçkinleri bu halk gördü ki gerçekten bunlar demokrasi istemiyor ve insan hakları söylemlerinde de samimi değiller. İnanma ve inandığı gibi yaşama özgürlüğü Çağların ve yönetenlerin lütfettiği değil, kişiye yaratıcı tarafından doğuştan verilen vazgeçilmez, vazgeçilemez, devredilmez ve devredilemez bir haktır. Ve en az yaşama hakkı kadar kutsaldır. İnanma ve inandığını yaşama özgürlüğü bütün özgürlüklerin anasıdır. Bu özgürlüğün olmadığı bir ülkede adaletten söz edilemez. Serbest bırakıldığında Üniversitelerde ve Devlet Kurumlarında kutuplaşmalara ve çatışmalara sebep olur. Siyasi bir simgedir, semboldür gibi ideolojik mülahazalara kurban edilemez. İnanan insanları temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmasının gerekçesi sayılamaz Simgedir. Çünkü; dünyanın neresine giderseniz gidin kadının örtüsü İslam"ı çağrıştırır. Tıpkı ezan, minare, seccade, Kabe gibidir. İslam dinini anımsatan, işaret eden bir levhadır Mahkeme kararlarıyla Allahın hükmünün Müslümanların haklarının yok sayılmasını, Allah'ın emri veya dinin bir hükmü olan konularda Müslümanların taleplerini anayasada değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddeler arasında mütalaa ederek Müslümanları, Allah'ın emri ile mahkemenin kararı arasına sıkıştırılmasını istemiyoruz "Müslümanlar için İslam bir bütündür. Özel, bireysel ya da kamusal alan gibi ayrımlara tabi tutulamaz. Müslümanlar hizmet alırken de, hizmet verirken de Allah"ın kuludur. Unutulmamalıdır ki Allah, kamusal alanın da Rabb"idir! İnandığımız gibi yaşamamıza; namazımıza ya da örtümüze engel olanlara karşı tevhid, adalet ve özgürlük mücadelemiz hiç bitmeyecektir... Baskı ve yasaklara karşı dayanışma bilinciyle tavır almaya devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha hatırlatmak istiyoruz Yetenek ve liyakatin yerini hamaset dolu ideolojik söylemlerin aldığı bir düzende, birçokları kolay yoldan mevki ve koltuk işgal edip ekonomik ve ideolojik rant devşirebiliyorlar. Böylelikle kriterleri ideolojiye indirgeyerek, statükoda bir yerlere gelebilmek için kimseyle doğal şartlar altında rekabet etmeleri gerekmiyor. Bazen iki gerilimli nutuk, üç beş ideolojik söz, bilumum yeteneksizlikleri örten bir şal olabiliyor. Başörtüsü sorunu çıkartarak, kendi kifayetsizliklerinin üzerini örttüklerini sanıyorlar. Değilse kızlarımızın başını örtüp örtmemesi, nasıl olur da yıllardan beri koca koca adamların biricik gündem maddesi haline gelebilir? Ama siz bilmiyorsunuz ki; Biz başörtülerimizi sadece başlarımıza değil, yüreklerimize bağladık. Her birimizin başına bir askerde dikseniz, başörtümüzü çekip alsanız bile, yüreklerimizden ona daha sıkı bağlanacağız. Bu değerimizi yitirmeyeceğiz. Ve son olarak Sezai karakoç'tan diyorumki: Sorun oldukça sokaklarda Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak.. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Halbuki, bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar, vicdan azabından kurtulsalar,tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu Adına A G Sakarya İl Başkanı İbrahim GULİ

28 Haz 2009 - 00:00 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Akyazi.net Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Akyazi.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Akyazi.net editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Akyazi.net değil haberi geçen ajanstır.